Türkiye’nin En Güzel Köyleri: Tertemiz Hava, Strese Veda

Şarkıda “Orada bir köy var uzakta” dese de sizi bu uzaklar korkutmasın. Aslında her köy çok uzak değil. Üstelik “Köyde nasıl yaşarım?” sorusunu sormaya başladıysanız cevapları da çok uzakta sayılmaz. Eğer birden bire köye yerleşmek için kendinize yeterince güvenmiyorsanız Türkiye’nin en güzel köylerini ziyaret edip orada yaşama tecrübesi edinebileceğiniz tatiller planlayabilirsiniz. Etrafınızda mutlaka köye yerleşip çok mutlu olduğunu anlatan insanlar vardır. Ama mutluluklarının sırlarını anlamak için önce köyde birkaç gün yaşamayı tecrübe etmek gerekir.

Şehir yaşamında alıştığımız gelir-gider idaresi köyde daha farklıdır. Alıştığınız gelir miktarı olmadan köyde nasıl yaşayacağınızı sorduğunuzda köyde yaşayanların cevabı genelde “Aslında hiçbir şeye ihtiyacın yok” olsa da insanın içine mutlaka bir kurt düşüyor. Fakat genel olarak aylık 1000 ile 2000 arası bir masraf ile oldukça rahat yaşandığı ortaya çıkıyor. Elbette yaşamak için seçtiğiniz köyde, temel ihtiyaçlarınıza harcayacağınız miktarı da küçük bir araştırma yaparak öğrenebilirsiniz. Kendinizi “Köyde nasıl para kazanırım?” sorusuyla çok strese sokmayın. Her şekilde hayatta kalma şansınız olacaktır.

Köyde yaşamaya başladığınız zaman birçok alışkanlığınız kendiliğinden yok olacak. Sosyal hayat, arkadaşlarla etkinlikler, giyim ihtiyaçları, şehirde mecbur olduğunuz için hizmet aldığınız birçok yer de geride kalacak. Bu yüzden yapmak istediğiniz şeyleri ertelemeyin. Olmazsa şehirde her zaman kendinize yer bulabilirsiniz.

Huzurlu plajlar, heyecan verici dağlar, korunmuş mimarinin çarpıcı doğal güzellik ile buluştuğu sokaklar… Türkiye, her köşesinde ziyaretçilerine güzellikler sunan olağanüstü ülkelerin başında geliyor. Sizin için şehrin kalabalığından uzakta, binbir çeşit güzellikle dolu Türkiye köylerini sıraladık.

Alaçatı’nın en az büyükşehir kadar kalabalık olduğu gerçeği can yakıcı olsa da Aydın’da Alaçatı’yı aratmayan, hatta görür görmez diğerlerini unutturan bir köy var: Doğanbey. Dilek Yarımadası’nda bulunan Doğanbey, bir Rum köyü ve tarihi MÖ 7. yüzyıla kadar uzanıyor. Doğanbey’de yaşayanlar, köylerinin huzurlu ve rafine halini korumak için büyük çaba harcıyor. Sakin, huzurlu ve yaşamın kalitesi arttıran mütevazı halkı ile Doğanbey’de hem tarihi hem stresten uzak yaşamı hem de doğayı doyasıya tadabilirsiniz. Doğanbey Köyü’nün en önemli özelliklerinden biri de hayatın ekolojik olarak sürdürülebilmesi. Bu kolaylık ve huzur içinde yaşayan köy sakinleri ile rüya gibi bir tatil veya hayat sizi bekliyor.

Hem Artvin’in hem de Karadeniz’in köyleri zaten kusursuz güzellikte. Fakat Maral Köyü’nün yeri ayrı. Macahel, Artvin’in Borçka ilçesine bağlı ve toplamda 18 köyden oluşan bir bölge. 1921 yılında Türkiye – Rusya sınır anlaşması çerçevesinde bu köylerin 12 tanesi Gürcistan, 6 tanesi ise Türkiye sınırları içinde kalmış. Maral Köyü de sınırın bize ait kısmındaki bu köylerden biri ve muhteşem doğası ile nefes kesici bir huzurun merkezini oluşturuyor. Manzarasında tazeleneceğiniz, havasıyla ciğerlerinizin temizleneceği ve sessizliği ile stresten tamamen kurtulacağınız Maral Köyü bağımlılık yapabilir.

Çanakkale doğası ile ilgili akla ilk gelen şey çam ormanlarıdır. Adatepe de tam olarak bu çam ormanlarının arasında yer alıyor. Adatepe’nin diğer köyleri ayıran bir özelliği de Osmanlı ve Rum mimarisinin iç içe geçmiş olması. Zeytin ağaçları ile çevrili Adatepe zaman içinde kaybolan bir tarih yerine her geçen gün daha da güzelleşen bir ortam sunuyor. Kaçamakların yıldızı, şehir yaşamına veda edenlerin de göz önünde bulundurduğu Adatepe, Türkiye’nin en güzel köyleri içinde kendinizi tarihe en yakın hissedebileceğiniz yerlerden biri.

Türkiye’nin en güzel köylerinin birçoğunda olduğu gibi Güllübahçe Köyü de tarihi yapılarıyla dikkat çekmeyi başarıyor. Pirene Antik Kenti’ne oldukça yakın bir köy burası. Doğası ve sessizliği ile stresten uzak bir Söke köşesi. Yorgunluğu üstünden atmak isteyenler için birebir.

Kıyametin bile uğramaktan çekindiği güzellikteki Şirince Köyü, şehir hayatından yorulanların ilk aklına gelen köy olma özelliği taşıyor. İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı Şirince, eski bir Rum köyü. Üzüm bağları, şeftali ve elma bahçelerinden geçen tepelere uzanan bir yolun sonunda konumlanan Şirince Köyü’nde konaklamanın keyfi, butik otellerde çıkıyor. Ege’nin yeme içme alışkanlıklarını oluşturan temel besinlerin en tazesini, dalından koparak yiyeceğiniz meyvelerini, leziz içeceklerini unutamayacaksınız.

Uludağ eteklerinde, UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi’ne alınan Cumalıkızık, en güzel olduğu kadar Türkiye’nin en ünlü köylerinin de başında geliyor. Doğası, evleri ve 700 yıllık tarihi ile Cumalıkızık, köy yaşamının doğal kaldığında neye benzeyeceğinin gerçek bir kanıtı. Kızıklar, Oğuzların en eski boylarından biri. Dünyanın en dar sokağının bulunduğu bu köy de Uludağ’ın çevresinde kurulan 7 Kızık köyünden biri. Osmanlı mimarisinin en çarpıcı örneklerini Cumalıkızık’ta görebilirsiniz.

Araçla İstanbul’a iki buçuk saat mesafede konumlanan Kıyıköy, Karadeniz’e kıyısı olan, ormanlarla çevrili bir köy. Köy hayatı isteyen ama denizden vazgeçemeyenler için harika bir seçenek sunan bu köyde yerel halkın çoğunluğu Selanik göçmeni ve geçimini balıkçılık ile sağlıyor. Havasına, suyuna ve yaşama şartlarına hayran kalacağınız Kıyıköy’de konaklama seçenekleri arasında genelde butik oteller bulunuyor. İstanbul’daki stresten ve yoğunluktan  kaçmak isteyenlerle birlikte tamamen köy hayatına geçiş yapmak isteyenlere de yaz kış tahmin edilebilen mevsimi ile harika seçenekler sunuyor. Eğer taze balık yemekle ilgili bir tutkunuz varsa Kıyıköy’de her öğün için taze balık bulabilirsiniz.

Hem tatil hem de yaşamak için huzur kokan bir köy arayışına en iyi cevaplardan biri de İzmir Foça’ya bağlı Kozbeyli Köyü! Taş evleri, tarihi yapıları, huzurlu ve sakin yaşamı, etkileyici camisi ve nefis dibek kahvesi ile ziyaretçilerini ağırlıyor. Özellikle hafta sonu kafa dinlemek isteyen İzmirlilerin ziyaret ettiği Kozbeyli Köyü, 600 yıllık bir tarihe sahip. Kozbeyli’nin en önemli özelliklerinden biri de İzmir’e bu kadar yakın olmasına rağmen tarihi dokusunu ve doğallığını kaybetmemiş olması.